Hakkımda
1981 Yılı Yozgat doğumlu, Freud Universitesi Pisikoloji Bölümü Mezunu, evli 1 çocuk annesiyim. Bilinçaltımın varlığını fark etmem, ben 15 yaşında iken annemin hayata gözlerini kapatması ile birlikte, yalnızlığıma çareyi kitaplarda aramamla başladı. Önceleri okudukça öfkem, yalnızlığım daha da arttı, hayattan iyice kopmaya, koptukça kitaplara daha da bağlanmaya başladım. Bir gün Kadıköy sahaflarda elime bir kitap geçti "Yüzde Yüz Düşünce Gücü - Jack Ensign Addington" birkaç sayfa okudum, dikkatimi çekti aldım ve eve geldim bir çırpıda okudum, sonra mı, sonrası hiçbir şey olmadı çünkü bir anlam veremedim, epey bir saçma geldi, inanılası gibi de değildi zaten o günkü benim için. Fakat günler geçtikçe içimde kıpırdanmalar acaba mı demeler, dünya, zaman, mekan, varlık, yokluk üzerine zihnimde anlam veremediğim çelişkiler yumağı, uykusuz geceler, gündüz düşleri peşimi bırakmadı. İçimde hayatın anlamına dair, her geçen gün artan bir açlık hali, ne, neden, nasıl soruları, beni sürekli okumaya ve düşünmeye itti. Zaman geçtikçe bilinçaltımızın hayatımıza yön verdiğine kanaat getirmeye başladım ve 1998 yılında access-bars seminerlerinde, buldum kendimi, olumlamalar, access bars, affetme seansları, zihnimde arınmaya yol açmıştı, artık sorgulamaktan çok anlamaya çalışıyordum. Hayatımda "neden" sorusundan çok "nasıl" soruları yer etmeye başlamıştı. Aldığım Access Bars, NLP, Yaşam Koçluğu, Melek Kart Okuyuculuğu, Spirtüel Melek Koçluğu, Bioenerji uzman uygulayıcı eğitimleriyle 2001 yılında, danışanlarla çalışmaya başladım. Aradan geçen 15 sene boyunca binlerce hayat, binlerce hikaye, hem kendime, hem danışanlara, hem de bunlarla bağlı olarak evrene farklı pencereden bakmama ve her gün yeniden başa ilk güne dönmemi ve yeni baştan bir hikaye yazmama neden oldu, oluyor. Yani hiç bitmeyen bir dönüşüm, ya da tekamül. Bu yolda ilerledikçe geri düştüğümü, yol aldıkça daha ne kadar da yolun başında olduğumu gördüm her geçen gün. Bilinçaltının gücünü ve hayatlara nasıl da hükmettiğini, evrenle alışverişini gördükçe bundan etkilenmemek mümkün değil. Burada asıl sorun şu ki bilinçaltımızı bilinçli aklımızla kontrol altına almamız pek mümkün değil, etkilemek elbette mümkün fakat kontrolü ele almak, tüy siklet boksörün, ağır siklet boksörü dövmesi gibi bir şey. Bilinçli aklımızla yapılan olumlamalar, telkinler v.s çok da etkili değil malesef. Yıllar içerisinde telkinlerin gücünün bilinçaltına etki etmek konusunda çok etkili olmadığını gördükçe, bilinçaltına en iyi etkiyi yapacak olanın bizatihi bilinçaltının kendisinin olduğunu gördüm. İşte sihirli dokunuş bilinçaltı kodlama tekniği 2015 yılında böyle başladı. Böylece danışanların bilinçaltı arınmasını, yerine istenen pozitif düşüncelerin yerleştirilmesini bizzat bilinçaltı kendisi yapınca, onu ikna etmeye gerek kalmıyor. İlk seansdan itibaren o zaten bizzat sizin hayallerinizi gerçekleştirmek için durmaksızın çalışıyor.
Access Bars Eğitmenliği
NLP
Spiritüel Melek Koçluğu
Yaşam Koçluğu
Melek Kart Okuyuculuğu
Bioenerji Uzmanlığı
Bilinçaltı Kodlama Kurucusu
Danışmanlık ve Eğitim
Sağlık
Aşk
Para
Kariyer
I'm