top of page

Danışanımız

çok sevdiği erkek arkadaşı ile mezhep ayrılığı nedeniyle ailesinin karşı çıktığını ve kesinlikle evliliklerine izin verilmediğini ve bundan dolayı çok mutsuz olduğunu ve bu durumun değişmeyeceğini ve bu nedenle çok mutsuz olduğunu söyledi. Ailesini çok seviyordu, onları kırmak da istemiyordu fakat bir çözüm de bulamıyordu. Yapmış olduğumuz bilinçaltı kodlama seansıyla, bilinçaltına da yerleşmiş olan "ailem bu evliliğe asla izin vermez" inancını " ailem benim kararlarımı destekler" ve "ailem her ne olursa olsun benim yanımda" inancıyla değiştirdik. Bir ay sonra 2. seansa geldiğinde hayata daha pozitif bakmaya başlamıştı bile, ailesinin de davranışlarının daha ılımlı olduğunu söyledi. 2.seans da gayet olumlu geçti ve şimdi çok mutlu bir evliliği ve 5 yaşında bir de kızı var.

..................

Danışanımız

üniversite mezunu ve gayet iyi bir dereceyle okulunu bitirmesine rağmen, bir türlü iyi bir iş bulamamaktan dert yakınıyordu. Yapmış olduğumuz seans sonucunda "çevrem yok", "torpilim yok", "benim şansım yok" inanışlarının yerine " başarı kişiye özgüdür", "ben çok başarılı bir insanım", pozitif kodlaması yaptık. Uzun zamandır gayet başarılı ve iyi bir iş sahibi.

.................

Danışanımız 

57 yaşında 3.evre beyin kanseri, evli, oldukça zengin bir çevreden gelen biriydi. Görünüşte çok sağlıklı bir yaşam şekli, mutlu bir ailesi vardı. Yapmış olduğumuz ilk seansda bilinçatında "eşinin ilgisizliğinden muzdarip olduğunu" ve "ilgi çekmek için kendini hasta ettiğini" gördük. 3. seansın sonunda bu negatif düşünceleri "eşim beni çok seviyor", "yaşamak çok güzel" diye değiştirdik. 6.seansın sonunda eşinin ona 10 yıl sonra ilk kez çiçek aldığını ve çok mutlu olduğunu söyledi ve daha da önemlisi kanseri de yenmişti. Şu an çok sağlıklı ve mutlu bir yaşamı var. Kanser hastalığı hücrelerin çoğalmasıdır. Bu hastalığın sebebi her zaman bireye göre değişiklik gösterebilir ancak en sık karşılaştıgım problem kişinin kendi varlığını (bende varım bu hayatta beni de görün) ispatlamak istemesidir

...............

Danışanımız

35 yaşında eşinden ayrılmış, lise mezunu, o güne kadar işi olmayan danışanımız, kendini her konuda çaresiz ve başarısız görüyordu, aynada kendine baktığında gördüğü görüntüden de memnun değildi. Kendisiyle 6 seans çalışma yaptık, önce geçmiş bütün öfke, sevgisizlik, umutsuzluk gibi negatif ne kadar inanç varsa onları temizleyerek, onların yerine sevgi, aşk, bağışlama, başarı ve para ile ilgili pozitif inançları yerleştirdik ve sonuç muhteşem bir dönüşüm oldu. Harika bir işi, onu seven bir eşi ve 2 çocuğu var.

Bunlar sadece birkaç örnek, bunlar gibi yüzlerce örnek var, genelde insanların, birçok konuda bilinçaltında var olan negatif inanışlar onları sevgisizliğe, başarısızlığa, fakirliğe, hastalığa ya da kısaca söylemek gerekirse mutsuzluğa sevk ediyor. Negatif enerjimiz o kadar güçlü ki içimizdeki pozitif enerjiyi yiyip bitiriyor. Bizler bunu değiştirmediğimiz sürece bu enerji bize hep negatif olanı çekiyor. Bilinçaltımızda var olan enerjiyi pozitife çevirdiğimiz zaman, aşkı,parayı bulmak. başarılı olmak, hastalıkları yenmek, mutlu olmayı başarmak hem çok inandırıcı hem de gerçek olacaktır. Toplumumuzda "olmayacak duaya amin denmez" diye bir söz vardır, işte meselenin özü de bu. Ya ettiğimiz duanın kabul olacağına inanacağız, ya da boşuna dua etmeyeceğiz. Çünkü olacağına inanmadığın duanın kabul olma ihtimali yüzde sıfır. Bunun anlamı şu ki neye inanıyorsan sonuçta olan o. Siz neye inanmak isterdiniz.? 

bottom of page